Prostat Kanseri Riski Taşıyor Musunuz?

Prostat Nedir?

Öncelikle prostatı bir hastalık olarak tanımlamak yanlıştır. Prostat tüm erkeklerde anne karnından itibaren var olan göz, kulak, karaciğer gibi bir organımızdır.

Erkekte meninin sıvı kısmını yapımından sorumludur. Prostatın bulunduğu konum ve yapısı itibarı ile ister iltihap, ister kanser isterse de yaşla beklenen normal büyüme olsun şikayetler hep benzer şekilde gelişir. Prostat hastalıkları ile ilgili olarak genellikle karşımıza çıkan şikâyetler arasında, sık idrara çıkma, idrarın çatal olması, idrar yaparken yanma, idrar yaptıktan sonra mesaneyi tam boşaltamama hissi, gece idrara kalkma ve idrar yapamama sayılabilir.

Prostat Bir Organdır

Prostat, erkeklerde bulunan kestane büyüklüğünde bir organdır. Hemen idrar kesesinin altında yerleşmiştir ve idrar yapma sırasında mesaneden aşağı idrarı taşıyan kanal olan üretranın bir kısmını çevrelemektedir. Prostatın esas rolü, ejakülasyon için gerekli olan sıvının bir kısmını sağlamaktır.

Bu organın (Prostat) kanser olma nedeni kesin bilinmiyor. Hastalık prostat içinde bir grup kanserli hücreyle başlar. Başlangıçta hiçbir belirti ortaya çıkarmayabilir. Kanser ilerledikçe idrar yolu gibi prostatı çevreleyen yapılar üzerine baskı yapabilir. Bu süreç, mesaneden dışarı idrar çıkışında daralmaya ve tıkanmaya yol açar.
Prostat kanseri, prostattan, komşu lenf düğümlerine, kemiklere ve diğer organlara sıçrayabilir.

Prostat Sorunun Nedenleri Nelerdir?

Prostat sorununun sebebi henüz bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin kansere yakalanma riskini arttırdığı incelenmiştir.

Birinci faktör ailede prostat kanseri sorunlarının yaşanmasıdır. Ailesine prostat sorunu olan hastaların prostat kanseri olma riskleri, diğer kişilere oranlara 2 kat fazladır.

Yaşlı kişiler daha büyük risk altındadırlar. Prostat kanseri tanısı konmuş kişilerin 3/4 ü 65 yaş ve üzerindedir.

Prostat kanseri ile erkeklik hormonu arasında bir ilişki olduğu sanılmaktadır. Kısırlaştırılmış erkeklerde prostat kanserinin görülmemesi buna delil olarak gösterilmektedir.

Östrojen hormonu (kadınlık hormonu) kan seviyelerinin yükseldiği ağır karaciğer hastalıklarında prostat kanseri riski azalmaktadır.

Çevresel faktörler riskin artmasında rol oynar.

Prostat Tipleri Nelerdir?

1. Prostat Büyümesi

2. Prostat İltihabı

3. Prostat Kanseri

Prostat hastaların tümüne ve yaşları ne olursa olsun ilk basamak muayene yöntemi; makattan prostat muayenesidir.

Üroloji bölümü tarafından yapılan bu muayene, ürolog tarafından prostat üzerinde bulunan özellikler değerlendirilerek teşhis edilir ve gerekli tedavi yöntemlerine karar verilir.

Bu teşhisten sonra tam idrar tahlili ve PSA ( prostat spesifik antijen ) adı verilen kan tahlili ile hastanın üre ve kreatinin değerlerinin ölçülmesi gerekir. PSA kan tahlili kanser için tek belirleyici olmasa da kanser taramasına yardımcı olan önemli bir ön testtir. Eğer hastanın yaşı 65’in üzerinde ise ve muayene sonuçları normal durumda ise bu test de istenmeyebilir.

Prostat Sorunu ile ilgilenen Ürologlar muayene sırasında ultrasonografi kullanırlar.
Prostat araştırmasında, prostatın büyüklüğü, mesanenin kalınlığı, böbreklerde bir tıkanıklık olup olmadığı ve bunlardan daha önemlisi idrar boşaltımının ardından mesanede idrar kalıp kalmadığı kontrol edilmelidir.

Üroflowmetri Cihazı Nedir?

Üroflowmetri bilgisayarlı bir ölçüm sistemi cihazıdır. Bu cihaz prostata bağlı idrar tıkanıklığının derecesini belirler. İdrar çıkış hızını ölçer.

Prostat Büyümesi Tedavisi Nasıldır?

Normal olarak prostat büyümesi bütün erkeklerde 50 yaş sonrasında vücutta meydana gelen hormonal değişiklikler sonucunda oluşur. İnsan yaşam kalitesini etkileyecek kadar önemli bir sorundur.

Prostat büyümesinin yol açtığı sorunlar kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Bu yüzden Prostat sorunu ile ilgili şikayetlerin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastan yaşı ve diğer hastalıkları da (kap, şeker, tansiyon) göz önünde tutularak uygun bir tedavi yöntemi izlenebilir.

Prostat Ameliyatlarının Türleri Nelerdir?

Grenlight Ameliyatı ( Prostat Buharlaştırma Ameliyatı) Nasıldır?

Greenlight operasyonu bir lazer tedavisi. Bu tedavi ile büyümüş olan prostat bezi buharlaştırılıyor. ABD’de tıbbi cihazların kullanılmasını denetleyen kuruluş olan FDA (Food and Drug Administration) tarafından onaylanan bu yöntem bugün dünyanın pek çok ülkesinde uygulanmaya başlandı.

Bu işlem isteğe bağlı olarak lokal, bölgesel veya genel anestezi ile yapılabilmektedir. Ortalama operasyon süresi prostatın büyüklüğüne göre 30-90 dakikadır. Hastaların yaklaşık yarısında işlem sonrasında mesane sondası takılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hastalarda da mesane sondası 24 saatten daha kısa bir süre kalmaktadır. Hastanede yatış süresi genellikle bir günü geçmez.

Greenlight lazer cihazı ile prostatın buharlaştırılması işlemi, özel olarak tasarlanmış fiber optik alıcı bir sistem içinden laser ışını uyarıları göndermek suretiyle yapılır. Bu fiber optik prob ise, bir sistoskop yardımıyla prostata kadar ulaştırılır. Işın uyarıları prostat dokusuna yöneltilerek çabuk ve nazik bir biçimde onu kansız bir şekilde buharlaştırır. Bu laser fotoselektiftir ve hemoglobine yüksek ilgisi vardır ve bu nedenle kanama gözlenmez. Ayrıca prostat dokusunu kömürleşme ve artık doku bırakmadan etkin bir şekilde buharlaştırır. Bu laser 1-2 mm derine etki ettiğinden etkisi kontrol altındadır. Buharlaşan alanın altında yaygın hasar yapmaz.

Greenlight Cihazının Özelliği Nedir?

Greenlight lazer cihazı ile prostatın buharlaştırılması işlemi iki olumlu özelliği birleştirir: hem minimum travmalı girişimsel bir yöntem olup, hem de kısa sürede etkili çözüm sunan bir yöntemdir. TUR ya da açık prostat ameliyatı gibi tedavi yöntemleriyle aynı kısa sürede etkili çözüm sunar. Bu lazer dalgasını bu kadar özel yapan ise kanda absorbe olmasıdır. Hücre düzeyinde hızlı emiliminden dolayı, büyümüş olan prostat dokusunu buharlaştırır ve prostatın etrafını saran ince alanı (1-2 mm derinliğinde) kanamayı engelleyerek onarır.

Greenlight Tekniği Hangi Tür Hastalar İçin Uygundur?

  • İdrar tıkanıklığına yol açan prostatı olan bütün hastalar.
  • Cerrahi tedavi gerektirdiği bir ürologca saptanan tüm prostat büyümesi hastaları.
  • İdrar kesesi boynunda daralma ve yükseklik olan hastalar.
  • İlaç veya diğer tedavilerin başarısız olduğu hastalar.

Prostat Büyümesi Yaşayan Hastalara Öneriler;

İlk adım olarak ameliyata yönlenmeyin.
Günümüzde prostat tedavisi için geliştirilen son derece etkili ilaç tedavilerinize düzenli devam edin.
İlaç tedavilerinin olumlu sonuç vermediği durumlarda ameliyat seçeneklerini dikkatli araştırın.
Tedavide hastanın yaşı, kanserin ilerleme düzeyi, hastanın genel sağlık durumu, gibi çeşitli etmenler göz önünde tutulur.

Prostat Sağlığına Faydalı Besinler Nelerdir?

Beslenmenizdeki hayvansal yağ miktarını azaltın. Çalışmalar hayvani yağdan zengin kırmızı et ve bol yağlı süt ürünlerinin prostat kanserinin büyümesini uyarabileceğini gösteriyor.

Haftada iki üç kez balık yiyerek (kızartma dışında) alfa omega-3 yağ asitleri alımınızı artırın.

Her renkten taze sebze ve meyve tüketimini artırın. Bunlar güçlü anti-kanser besinlerdir.

Turunçgiller, çilek, ıspanak ve mango gibi doğal C vitamini içeren meyveleri bol bol yiyin.

Koyu yeşil yapraklı sebzelerden sık tüketin. Karnabahar, brokoli ve lahana kanserden koruyucudur.

Haftada birkaç kez yeşil çay için.

Baklagil ve soya tüketimini artırın.

Düzenli olarak kırmızı üzüm yiyin ve kırmızı üzüm suyu için.

Domates ve özellikle salça-ketçap gibi likopenin çok yüksek olduğu domates ürünleri güçlü antikanser etkiye sahiptir.

Kuruyemiş, buğday filizi, bezelye ve yağsız süt gibi doğal E vitamini kaynaklarını tercih edin.

Selenyum çok güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminizin omurgasını oluşturan moleküldür.

Doğal kaynakları olan kepek ekmeği, taze balık, tahıllar, mantar, yulaf ve esmer pirinçte bol bulunur.

Prostat Tedavisi Türleri Nelerdir?

Radyasyon Tedavisi (Dışarıdan Işın Tedavisi)

Sadece prostatta sınırlı kalmış kanserlerde ameliyat ve radyasyon tedavisi eşit iyileşme sağlar. Son 20 yıldır geliştirilen ışın tedavisi tetkikleri komplikasyonları en aza indirmiştir. Genellikle iki ay boyunca günlük dozlarda radyasyon verilir ve iyi tolere edilir. Anestezi ve hastanede yatmayı gerektirmez. Ağrı hissedilmez. Her bir tedavi sadece birkaç dakika sürer. Tedaviden sonra hastalar günlük aktivitelerine devam edebilirler.

Radikal Prostatektomi

Prostat ve bağlı seminal kabarcıklar beraberce ameliyatla alınırlar. Bir kaç gün hastanede yatmayı gerektirir. Genel veya Lokal anestezi ile yapılır. Ameliyat sonrasında bir miktar sonda taşımak gerekebilir. Radikal Prostatektomi de amaç kanserli dokunun tamamını alabilmektir. Eğer bu başarılabilirse o zaman başka tedaviye gerek duyulmaz. Ancak bazen açıldıktan sonra kanserli dokunun prostat dışında lenf bezlerine veya çevre dokulara da genişlemiş olduğu görülebilir. Böyle durumlarda kanserli dokunun tamamı alınamaz ve ameliyat sonrası radyasyon tedavisine ihtiyaç duyulabilir.

Radyasyon Tedavisi (Brachytherapy)

Dışarıdan verilen radyasyon tedavisi de radikal Prostatektomi de hastalarda ereksiyon yeteneğini sınırlarlar. Bunu engellemek için Brachytherapy adı verilen bir radyasyon tedavisi yöntemi kullanılır. Karın içine leğen kemiğinin dibine, rektumun önüne, testislerin gerisine konan metal kateterler ile radyoaktif madde öldürülmek istenen kanserli dokuya verilir. Böylece çevre dokulara verilecek ışın dozu azaltılarak ereksiyonu sağlayacak sinir ve damarlarda daha az hasar neden olunur. Çok sık uygulanan bir tedavi seçeneği değildir.

Hormon Tedavisi

Kanser prostat dışına da yayılmışsa genellikle hormonla tedavi uygulanır. Hormon tedavisinin hedefi testislerden erkeklik hormonu salınımını baskılamaktır. Çoğu zaman erkeklik hormonunun baskılanması ile prostat kanserindeki gelişme durdurulabilir. Bu tedavinin en kolay ve en hızlı yolu testislerin alınmasıdır. (kastrasyon, kısırlaştırma) Ancak genellikle günlük ağızdan alınan ilaçlar ya da aylık veya 3 aylık enjektabl ilaçlar bu tedavide terch edilir.

Yorum yapın